dönem ödevi:
Küresel ısınma ve etkileri
Küresel ısınma
Vikipedi, özgür ansiklopedi
1856-2004 arası küresel ortalama yüzey
sıcaklığı
Küresel ısınma, insan tarafından atmosfere verilen gazların sera etkisi yaratması sonucunda, dünya atmosferi ve
okyanuslarının ortalama sıcaklıklarında belirlenen
artışa verilen isimdir.
50 yıldır saptanabilir duruma gelmiş ve önem kazanmıştır. Dünya'nın atmosfere
yakın yüzeyinin ortalama sıcaklığı 20. yüzyılda 0.6 (± 0.2) °C artmıştır. İklim
değişimi üzerindeki yaygın bilimsel görüş, "son 50 yılda sıcaklık artışının
insan hayatı üzerinde fark edilebilir etkiler oluşturduğu" yönündedir.
Küresel ısınmaya, atmosferde artan sera gazlarının neden olduğu düşünülmektedir.
Karbondioksit, su buharı, metan gibi bazı gazların, güneşten gelen radyasyonun bir yandan dış uzaya
yansımasını önleyerek ve diğer yandan da bu radyasyondaki ısıyı soğutarak
yerkürenin fazlaca ısınmasına yol açtığı ileri sürülmektedir.
Bunun yanısıra 1960'ı yıllarda başlayan "Gamma Işıması Patlamaları" küresel
ısınmaya neden oluyor olabilir. Bu patlama ışımaları çok yüksek enerji ve
radyasyon yayarak sadece dünyamızı değil, güneş'i, güneş sistemimizi ve yakın
uzayımızı etkilemektedir. Fosil yakıt kaynaklı teoriye göre bu teori daha fazla
soruya cevap verebilir niteliktedir. Fosil yakıt kaynaklı teori sadece dünya'da
ki ısınmayı açıklamaya yöneliktir ve güneş sisteminde ki ısınmayı açıklayabilmek
noktasında yetersiz kalmaktadır. Oysa ki "gamma ışıması patlamaları"nı temel
alan teori daha geniş zamanda soruları cevaplayabilmektedir. Gamma ışıması
patlamalarının etkisiyle daha da ısınmakta olan dünya iç çekirdeği de atmosfere
salınmakta olan "iç çekirdek kaynaklı gazları"n çıkışını arttırmaktadır. (SEKAR
-John/Velikovsky-TEORİSİ)
Su buharı, diğer sera gazlarından farklı olarak güneşten gelen radyasyonun
şiddetine ve gezegenin ortalama
ısısına göre sabit olan bağlı bir değişkendir. Dolayısıyla küresel ısınma
konusunda pasif etkiye sahiptir. Ancak diğer sera gazları, yer yer bağımsız
değişken olarak küresel ısınma üzerinde aktif bir etki yaratabilirler. Örneğin
karbondioksit, yoğun volkanik etkinlik sonucu ya da insanlar tarafından fosil
yakıtların yakılmasıyla yoğun olarak atmosfere salınabilir. Bu durum, gezegenin
ortalama ısısından bağımsız olarak ortaya çıkabilen ve ortalama ısının artması
sonucunu doğuran bir etken olarak işlev görür.
Bugün için bilim çevrelerinde küresel ısınmada baş rolün atmosferdeki
karbondioksit oranının artmasına bağlanmaktadır. Her ne kadar atmosferdeki
karbondioksit,
- yeşil bitkilerin fotosentez olayında,
- karbondioksitin litosfer yüzeyinde suda çözünmesiyle,
atmosferden çekilmekte ise de, bu mekanizmaların kapasitesinin üzerinde
karbondioksit salınımı, gezegen üzerinde sera etkisi yaratmaktadır.
Su buharı dışındaki sera gazları dolayısıyla gezegen yüzeyindeki ortalama
ısının artması, buharlaşmanın artmasına yol açacaktır. Bu ise atmosferde daha
fazla su buharı, yani bulut oluşmasına yol açar. Bulutlar, güneşten gelen
radyasyonun bir bölümünü dış uzaya yansıtırken bir bölümünü soğurarak ısınırlar,
bir bölümünü de yeryüzüne geçirirler. Litosfer ve hidrosfere ulaşan bu
radyasyonun da bir bölümü soğurularak ısınmaya yol açarken bir bölümü dış uzaya
yansır. Dış uzaya yansıyan radyasyon yeniden bulut kütlesi ile karşılaştığında,
aynı olaylar yaşanır, yansıtılır, soğutulur, dış uzaya kaçar.
Bu mekanizma, su buharı dışındaki sera gazlarının atmosferde artması sonucu
bulutların sera etkisini artırmakta, küresel ısınmaya yeni bir katkıya yol
açmaktadır.
Küresel Isınmanın Etkileri ve Öngörüleri []
Laguna San Rafael'deki buzulun, küresel
ısınma sonucu 1990 ile 2000 yılları arasındaki geri çekilişin, karşılaştırmalı
uydu görüntüleri.
II. Dünya Savaşı sonrasında dünya nüfusu 2 kat, buna karşılık enerji
kullanımı 4 kat artmıştır. 1958 yılında atmosferdeki 315 ppm/m³ karbondioksit
oranı 2004'te 379 ppm/m³ olmuştur. ABD dünya nüfusunun %4'üne sahipken
karbondioksit üretiminin %25'ini gerçekleştirmektedir.
Yerküre, Güneş'ten gelen kısa dalgalı ışınımın bir bölümünü yeryüzünde, bir
bölümünü alt atmosferde (troposferde) emer. Güneş ışınımın bir bölümü ise,
emilme gerçekleşmeden, yüzeyden ve atmosferden yansıyarak uzaya kaçar. Yüzeyde
ve troposferde tutulan enerji, atmosfer ve okyanus dolaşımıyla yeryüzüne dağılır
ve uzun dalgalı yer ışınımı olarak atmosfere geri verilir. Yeryüzünden salınan
uzun dalgalı ışınımın önemli bir bölümü, yine atmosfer tarafından emilir ve daha
az Güneş enerjisi alan yüksek enlemlerde ve düşük sıcaklıklarda salınır.
Atmosfer'deki gazların gelen Güneş ışınımına karşı geçirgen,
buna karşılık geri salınan uzun dalgalı yer ışınımına karşı çok daha az geçirgen
olması nedeniyle Yerküre’nin beklenenden daha fazla ısınmasını sağlayan ve ısı
dengesini düzenleyen bu doğal süreç "SERA ETKİSİ" olarak adlandırılmaktadır.
Dünya'nın ısınma tarihçesi [değiştir]
İki bin yıl
boyunca onar yıllık dilimlerin ortalamaları alınarak, farklı yapılandırmalarla
saptanmış yüzey sıcaklıkları
Ölçümlere göre 1860-1900 yılları arasında, denizde ve karadaki küresel
sıcaklık her ikisinde de 0,75 °C yükseldi.[1][2] 1979'dan beri kara sıcaklığı deniz sıcaklığının iki katı
hızla yükseldi(0.13 °C/onyıl karşın 0.25 °C/onyıl).[3] Uydudan yapılan
sıcaklık ölçümlerine göre alt troposferdeki sıcaklık 1979'dan beri, her on yıllık
dilimde, 0.12 ile 0.22 °C arasında yükselmiştir. Sıcaklıkların, 1850'den önceki
1000 ile 2000 yıllık dönemler boyunca, Orta
Çağ Ilıman Dönemi ve Küçük Buz Çağı
gibi kısmi dalgalanmalar dışında, nispeten kararlı bir seyir izlediğine
inanılmaktadır.
NASA'nın hesaplamalarına göre, güvenilir
ölçümlerin yapılabildiği 1800'lerden beri 2005 yılı, 1998'i geçerek, en sıcak
yıl olmuştur. Dünya Meteoroloji
Organizasyonu ve BK İklim Araştırma Biriminin hesaplamalarına göre ise 2005,
1998 yılının ardından hala ikinci sıradadır.[4][5]
Isınma Nedenleri [değiştir]
İklim sistemi içsel ve insani etkiler, güneş hareketleri ve sera gazları, vb.
nedenlerden etkilenmektedir. İklimbilimciler (klimatolog) küresel ısınma
konusunda hemfikirdirler.
Bu değişimin detaylı nedenleri açık bir araştırma alanıdır ama bilimsel
çoğunluk sera gazlarının son zamanlardaki sıcaklık artışının başlıca nedeni
olduğunu belirtmektedir.
Atmosferdeki karbondioksit (CO2) ve metan (CH4)
oranlarındaki artış dünya yüzeyinin sıcaklığını yükseltmektedir. CO2
oranındaki artış dünyanın yüzeyini ısıtmakta ve kutuplara yakın buzların
erimesine yol açmaktadır. Buzlar eridikçe yerlerini kara veya sular almaktadır.
Kara ve suların buza oranla daha az yansıtıcı olması güneş ışınımı emilimini
arttırmakta ve dolayısıyla buzullarda daha fazla erimeye yol açmaktadır.
Şubat 2007 tarihli BM Raporu [değiştir]
Konu ile ilgili Birleşmiş Milletler raporu, Fransa'nın başkenti Paris'te
açıklanmıştır.[6] Raporda küresel sıcaklık artışının olası
etkileri aşağıdaki biçimde özetlenmektedir.
- +2 derece: Su sıkıntısı başlayacak
Kuzey Amerika'da kum fırtınaları tarımı yok edecek. Deniz seviyeleri
yükselecek. Peru'da 10 milyon kişi su sıkıntısı çekecek. Mercan kayalıkları yok
olacak. Gezegendeki canlı türlerinin yüzde 30'u yok olma tehlikesiyle karşı
karşıya kalacak.
- + 5 derece: Denizler 5 m. yükselecek
Deniz seviyesi ortalaması 70 metre olacak. Dünyanın yiyecek stokları
tükenecek.
- + 6 derece: Göçler başlayacak
Yüz milyonlarca insan uygun iklim koşullarında yaşamak umuduyla göç yollarına
düşecek.
Ülkelerin Nedenleri [değiştir]
Küresel ısınma “sayesinde” erimeye başlayan buzullar bu güne kadar geçilmez
sanılan deniz yollarını ve kara parçalarını ulaşıma ve erişime açmaktadır.
Madenler ve petrol [değiştir]
Öncelikle Kanada ve Rusya, bir ölçüde de ABD ve Danimarka şimdiye kadar
-50°’ye varan aşırı soğuklar nedeniyle kullanamadıkları bir kaç milyon kilometre
karelik alanı kullanıma açıyorlar. Altın, gümüş, petrol, doğal gaz, kurşun,
elmas, çinko kaynayan bu bölgenin yeraltı zenginlikleri Kuzey Kutbu’na kıyısı
olan ülkeler için son derecede önemli bir gelir kaynağı olacak. Birçok maden
için dünya rezervlerinin üçte birinin bu bölgede bulunduğunu söyleyebiliriz.
Meselâ Rusya’nın Sibirya’daki kömür, petrol ve doğal gaz yatakları enerji
karşılığı olarak dünya rezervlerinin %30’unu teşkil ediyor.
Panama Kanalı ABD deniz kuvvetlerinin ve Amerikan ticaret filosunun yumuşak
karnı. Bu kanalın işlemesine mani olabilecek bir deniz kazası veya terörist
saldırı hem deniz kuvvetlerinin ikiye bölünmesine hem de iki okyanus arasındaki
ticaretin kilitlenmesine yol açabilir. Ayrıca Panama Kanalının genişliği (ya da
darlığı) Nimitz sınıfı uçak gemilerinin bu su yolunu kullanmasına engel. Gene
aynı sebeple panamax denen boyutlardaki ticaret gemileri ile taşımacılık yapmak
zorunda ABD ile ticaret yapan ülkeler. Panamax gemiler sadece 4500 konteynır
taşırken post-panamax denen gemiler 12 bin konteynır taşıyarak maliyeti
düşürebiliyorlar.
Kısalan ticaret yolları [değiştir]
Eriyen buzlar sayesinde Batı Avrupa, Doğu Asya ve Kuzey Amerika limanları
yaklaşık 5000 ile 15 000 km kadar birbirlerine yaklaşacaktır. 3000-4000
konteynır taşıyabilen bir yük gemisinin günlük maliyetinin 10 bin dolar olduğunu
dikkate alınırsa bu çok önemli bir kazançtır·
Olası Çözümler ve Alınabilecek Önlemler
[değiştir]
Sera
gazı salımını kontrol edecek günlük hayattaki bazı önlemler şöyle
sıralanıyor:
- Standart ampulü, tasarruf ampulü ile
değiştirmek, yılda 75 kilogram (kg) karbondioksit tasarrufu sağlıyor.
- Daha az araba kullanmak. Daha sık yürüyüp, bisiklet kullanmak ve toplu taşıma araçlarından daha
çok faydalanmak. Araba kullanılmayan her 2 kilometre için 0,75 kg. karbondioksit tasarruf
edilecektir.
- Otomobillerin hava ve yakıt filtrelerinin her zaman temiz olmasına dikkat
etmek. Çok tozlu ortamlara yaptığınız yolculuklardan sonra mutlaka filtreler temizlenmeli. Kirli filtreler
fazla yakıt harcanmasına yol açmaktadır.
- Geri
dönüşüme katkıda bulunmak. Evlerden çıkan çöplerin sadece yarısını geri
dönüştürerek yılda 1200 kg. karbondioksit tasarrufu sağlanabilir.
- Lastikler kontrol etmek. Düzgün
şişirilmemiş lastiklerle litre başına alınan yol yüzde 3 oranında artar. Buradan
sağlanacak her 4 litre benzin tasarrufu 10 kg. karbondioksiti atmosferden uzak
tutar.
- Daha az sıcak su kullanmak. Suyu ısıtmak için çok fazla enerji kullanmak
gerekiyor. Daha az su tüketen bir duş başlığı ile 175 kg, giysileri soğuk su ya
da ılık suda yıkayarak da 250 kg. karbondioksit tasarrufu yapabilabilir
- Ambalajları fazla olan ürünlerden kaçınmak. Çöpü yüzde 10 oranında azaltarak
600 kg. karbondioksit tasarrufu yaptirir.
- Su ısıtıcısını ayarlamak. Isıtıcıları kışın 2 derece yukarı, yazın 2 derece
aşağı ayarlamak. Bu basit ayarlamayla yılda 1000 kg karbondioksit tasarrufu
yapilabilir.
- Elektronik
cihazları tamamen kapatmak. Evde ortalama 8 saat stand by konumunda bırakılan TV, DVD, müzik seti gibi elektronik cihazlar, yılda 450 kg
karbon gazının atmosfere yayılması anlamına gelir.
- Her yıl en azından bir ağaç dikmek. Bir ağaç ömrü boyunca 1 ton
karbondioksit emmektedir.
- Özellikle ısınmada güneş enerjisi ile çalışan sistemlerin kullanılmak. Bu
çok büyük tasarruflar sağlayacaktır.
- Ormanlarda piknik yapmak yerine daha çok az ağaçlık küçük park ve bahçelerde
piknik yapmak, orman yangınlarını engelleyecektir
- Orman içlerinde yakıcı ve yanıcı maddelerle piknik yapılması engellemek.
Orman içlerinde daha çok, önceden hazırlanmış yiyeceklerin tüketilmesine izin
vermek.
- Orman içlerinde yapılan pikniklerde kullanılan ve mercek görevi yaparak
ormanların yanmasına neden olan cam kırıklarının toplatılması için gönüllü
toplayıcı ekiplerinin oluşturmak. Bu sistem yerel yönetimler tarafından
oluşturulabilir.
Hava
Durumu |
Yağışlar |
Dolu, Kar, Yağmur,
Çisenti, Kırkikindi, Konveksiyonel, Sulusepken, Çiy, Kırağı |
Mevsimler |
İlkbahar,
Yaz, Sonbahar, Kış |
İklimler |
Akdeniz, Karadeniz, Karasal, Ilıman, Marmara, Soğuk,Çöl, Sıcak, Muson |
Rüzgarlar |
Fırtına, Alize, Pampero, El Niño, La Niña, Jet stream, Yıldız,
Poyraz, Gündoğusu, Keşişleme, Kıble, Lodos, Kasırga, Siklon, Hortum, Tayfun |
Bulutlar |
Cirrus, Cirrocumulus,
Cirrostratus,
Altocumulus,
Altostratus,
Nimbostratus,
Stratocumulus,
Stratus, Cumulus |
Meteorolojik
olaylar |
Sis, Nem, Su
buharı, Gökkuşağı, Şimşek, Yıldırım, Tsunami, Sel, Gök gürültüsü |
Küresel ısınma |
Sera
etkisi, Sera
gazları, Global
Warner, |